WDL Demo Rss

Ama Şehir Çok Kalabalık

seninle yalnız kalmak istiyorum
ama şehir çok kalabalık
şehirle yalnız kalmak istesem sen varsın
büsbütün onulmazlık.

cins cins bakma bana, ben de daralıyorum
beni bu kadar ciddiye alma, alınıyorum.

bir cümleni ver bana, devam edeyim.

hah hayattan başlayayım, hayata başlamak için
hayat dediğin bazen güzel, bazen çirkin
sen de bazen öylesin.
bir bak bakayım bana.
evet.
sen de öylesin.
ama bazen ondan daha güzelsin.
çok yoruldun, toplu taşıma çok yorucu,
otobüsler çok kirli, binme onlara
metaller ıslak soğuk
kaldırımlar çok dolu, insanlar çok çok.
her gün tanımadığın insanların gözlerine bakıp
hiçbir şey olmamış gibi yürüyüp gidiyorsun
yazmadığın zamanın yorgunluğu,
bu sene de genişlemeyecek yatağına koşuyorsun.
ben o sırada yan yolların birinden yoluna çıkıyorum
keskin, kesif kendi adımlarımla
aslında zigzag severim ama o gün bir doğruyu keser gibi
tabuları yıkıyorum.
(onlar da kirlenmiş, binme onlara)
ayrı ayrı ilerliyoruz evlerimize doğru
uzamda uzanmışız o gün, başka doğrular da var.
senin doğrun, benim doğrum
kime göre, neye göre uzanmış öyle?
en doğrusu insanın kendi doğrusuymuş, bana göre uzanmışsın.
elin ileriye uzanmış yatan bir beyin,
en ileride el gibi gördüğün senin,
benim en güzel doğrum
daha uzansan çakışacaksın.
daha uzaksan yokuz, vakit yetmeyecek
uzamak isteyeceksin oradan
çok yoruldun yine, kestireceksin
(rahat ol lütfen
çünkü insan en çok kendi doğrusunu severmiş)
ben o sırada yan yolların birinden yoluna çıkıyorum
bir yola sapanın hep kısa düşüyor pası, yüzüm düşüyor
görüp hiçbir şey olmamış gibi gülümsemediklerine özeniyorum
yani uzamda uzanmışız o gün, başka doğrular da var.
benim doğrum kısa, senin doğrun boylu boyunca
doğrusunu istersen
tam da işte bu yüzden
yolların kesişmesi doğru değil
doğrular kesişmeden, yollar nasıl kesişsin
zaten.

cins cins bakma bana, ben de daralıyorum
beni bu kadar hafife alma, alınıyorum.

ben tevekkül ederim,
bazen ben yerimden hiç kalkmadan beklerim.
günler geçerse böyle
trajedi tarifi verenleri seslerim.
ben de çok yoruldum, bi çay koysan da içsek
diyebilsem gülerim.
adeta bir olay çıkartacak gibi gülerim.

ben de çok yoruldum
anlatsam "ya deme öyle" diye üzüleceksin, o yüzden anlatmam
yaşım bilmem kaç ne önemi var
illaki bir şeylerin yarısı eder.
sana gel şu duvardan atlayalım
gel şu mağazaya o sokak köpeği gibi dalalım
bütün şehrin ortasında anlamsızca bağıralım
demem bu yüzden.
diyememem bu yüzden.

yalnız o son izlediğin film senin kafanı çok karıştırdı
nefesini tutarak içtin tam onsekiz sigaranı
film dediğin öyle çok da kafa karıştırmamalı
neymiş işte adam her nefesinde ölümsüz, deli
değil mi ki cahillik emin kılmak kendini
biri çıkıp soyut resmin soyuna sopuna söver
ben herkese somutluluklar diliyorum.
bir kitabı daha yarım bıraktım
durup her şeye geç geç yapıyorum
canına tak eden kazansın
her şeyin mi üzerine konuşmalı?

benden daha yorgunmuş gibisin, uyu
delicesine yalnızlıktansa, akıllı kalabalıkların uğultusunu aç
sabah olsun, o sokaklardan geç
biraz iç, mesela almanlar bazen ne garip
yeni bir kelime daha öğren
kullan onu, o gün bir gemi gibi geçsin gitsin
aklını kullan çünkü yitirilen şeyler var kullanılmayınca
maalesef benden daha yorgun gibisin sen, uyu.

cins cins bakma bana, ben de daralıyorum
sırf bu yüzden durup her şeye geç geç yapıyorum.
arabalar zaten geçiyor
bulutlar, insanlar da.
sen geçme istiyorum.
sen kal
seninle yalnız kalmak istiyorum.
ama şehir çok kalabalık
ben kalabalık değil, seninle kalmalık bir şehir istiyorum.