WDL Demo Rss

Dalgınlığımla Bir (1) Sorunum Var

insan sırf sağlıksız, uykusuz olduğu için, ya da ne bileyim herhangi bir sebeple dalgınlaşmamalı. dalgınlık, istenirse gelmeli, istenmezse gitmeli bence. o her belanın anası; zira, beni makinelerin diline maruz bırakıyor. bazen bu melun illet yüzünden dark matterlarla doluyor beynim, kader denilen inanmadığınız şey perde perde açılıyor önümde. sırf bu yüzden sevmiyorum dalgın olmayı, yoksa başka hiçbir derdim yok dalgınlığımla.

bu seferki dalgınlık öyküm de en az diğerleri kadar bir seri ardıl dalgınlıklar silsilesine sebep verecek, kafaya zahmetli uğraşlar yükleyen, "akılsız başın cezasını yine akılsız baş çeker"i kanıtlayan, kafada, alınamayacak dersler yaratan türden.

"bu bilgisayarın hali ne, biraz çeki düzen vereyim şu klasörlere." bu ve benzeri cümleleri ne zaman kursam, ne zaman biraz iyi hissetsem, ne zaman kendimde çerçöpün arasına dalacak cesareti bulsam, ardından hemen kötü şeyler oluyor. yine yaptım. tam da mp3'leri, nereden geldiğini bilmediğim şarkı ve filmleri diskler arasında seyahate çıkarırken, bir yandan da çerçöpü shift+delete ederek, -temizliğin ve düzenin ruha manasız bir mağruriyet pompalaması sarhoşluğundan olsa gerek-, windows'un normalden seksenbeş kat daha uzun süreceğini söylediği "siliniyor..." uyarısını biraz geç anladım. iptal diyip bir yandan dosyaları toparlamaya, bir yandan çerçöpü silmeye devam ettim. tekrar aynı şey oldu. yine iptal dedim, birkaç dosyayı daha bir yerlere taşıdım ve onları bırakıp bir şeyler okumaya daldım. sıkılınca, fonda taze düzenlenmiş gıcır müzik klasöründen soundtrack falan bi şeyler çalsın istedim. klasörü açtığımda bir çoğunu, ne olduğunu hatırlamadığımdan bir daha muhtemelen asla bulamayacağım yetmişbeşbin şarkılık müzik klasörünün neredeyse tamamını silmiş olduğuma ayılmam da yine biraz zaman aldı. o acıyla biraz kalakaldım, isyan ettim, hüzünlendim, sinirlendim. sonra, arada yine üzerine yeni şeyler yazılmış olan diskteki verileri kurtarmaya çabaladım. 1 saatin sonunda hepi topu üçbinbeşyüz şarkı bulabildi program. bu kadar az olmamalı diyerek bir daha tarattım. bu kez biraz daha fazla veri buldu, bu sırada saatlerden bir saat daha eksilmişti. kurtarılanları eski klasöre geri taşıdım. bu kez de, aynı işlemi iki kere yaptığımdan ve bunu da yine nasıl ve nedense farketmediğimden her şarkının birer klonu daha bitiverdi müzik klasöründe. duplicate olanları eleyip silecek program aramaya başladım. buldum. kurdum. işleme başladım. 1-2 saat de bu sürdü. program trial versiyon çıktı, "ben on tane silerim, gerisine sen bakarsın" dedi bence o an bana makinelerin alter-egolarından biri olarak. bence bunu derdi yani.

zaten çoğundan ümidi kestiğim, tamamen düzensiz, ne idüğü belli olmayan üçbinbeşyüz şarkı için şimdi crackli bir versiyonu bulup, hiç sevmediğim o makine diline tekrar maruz kalmak zorundayım. üstelik, bunca zahmetten sonra iyice tiksindiğimden muhtemelen bir daha asla hiç çift tıklamayacağım bir klasör için.

dalgın olmakla başka hiçbir problemim yok oysa. yemek yansa, aç aç otururum çünkü.